Liposuction

Vakum ve çeşitli boy ve ölçülerdeki (2-5 mm uçlara sahip) kanullerin yardımı ile yapılan işlemin amacı yağ dokularının bölgesel aşırı birikimi ile yapmış oldukları çıkıntıları düzelterek vücut hatlarını orantılı estetik bir görünüme kavuşturmaktır.
 

Liposuction işlemi hazırlığı sonucun etkinliği ve risklerin en aza indirilmesi açısından önemlidir. Size girişim tarihi verildi ise, bu tarihten 1 hafta-10 gün öncesine kadar aspirin veya diğer kanama arttırıcı-kan sulandırıcı anti-enflamatuar özellikli ilaçları almamanız, bitkisel çay tüketmemeniz önerilmektedir. Devamlı kullandığınız ilaçları anestezi doktoru ve de sizi ameliyat edecek Plastik cerrahi uzmanına bildirmeniz çok yararlı olacaktır. Kronik bir rahatsızlığınızın olduğu durumlarda, sizi devamlı kontrol eden ve ilaçlarınızı düzenleyen konu ile ilgili uzmanınıza ameliyat öncesi görünmeniz ve ondan olur almanız da hazırlık aşamasında yapılması gerekli bir hareket olacaktır.
 

Yağ doku çekmede kullanılan kanullerden daha ince ve delik sayısı fazla özel metal kanuller ile yine yağ dokusu içine önceden doktor ve asistanı kontrolünde ve gözetiminde hazırlanmış özel bir solüsyon verilmektedir. Islak veya Tümesan tekniği dediğimiz bu yöntemle hazırlanan solüsyon içindeki özel maddeler yardımı ile girişim sırasında ve sonrası erken dönemde ağrı ve kanama engellenmektedir. Kanama ve ağrı riskini arttırdığı için eski uygulanan kuru teknik ise artık günümüzde kullanılmamaktadır.

 

Liposuction ameliyatı eğer tek ve küçük alanlarda yapılacaksa lokal anestezi, çok ve geniş alanlarda yapılacaksa genel anestezi altında gerçekleştirilir. Operasyon süresi yapılacak alanının sayısına ve genişliğine bağlı olarak 30 dakika ile 4 saat arasında değişir.

 

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bayanlar ile erkekler arasında yağ depolama alanları farklıdır. Bayanlarda, kolların arka-iç kısımları, kalça, basen, uyluk (üst bacak) üst –iç kısımları, karın ve belin yan kısımları, dizlerin iç yanları, dizüstü iç ve dış bölgeleri ile ayak bileği iç ve dış kısımları, gıdı bölgesi ile kulakların alt-ön bölgesi, diğer bölgelere göre daha fazla yağ toplanması görülebilen bölgelerdir. Erkeklerde ise daha çok göbek çevresi, karın, belin yan kısımları ve meme bölgesinde diğer bölgelerden fazla yağ birikimleri görülür.
 

Liposuction bu yağ birikimlerinin neden olduğu çıkıntıları düzeltmek için yapılır. Tekrar bu çıkıntıların oluşması neredeyse olmaz. Erkeklerde alınan yağ dokunun daha derin olmasından dolayı bayanlar bu konuda daha şanslılardır. Sadece selülite özel liposuction tavsiye edilmezken, engebeli bir görünüme neden olan selülitler de uygulanan alanda var ise bir miktar yarar sağlayabilir.

 

Liposuction kesinlikle bir zayıflama yöntemi değildir. Kilosu normal ya da normalden biraz fazla olan ve fakat vücudun belli bölgelerinde diğer bölgelere göre daha fazla yağ birikimi gözlenen, cilt gerginliği yeterli ve iyi olan kişiler liposuction için en ideal adaylardır. Yağ dokularına bağlı çıkıntılar spor veya diyet ile ortadan kalkmazlar. Çünkü bu lokalizasyondaki yağ doku karakteri diğer bölgelerden farklıdır. Kilo vermede kişi bu tip depo yağlarını muhafaza eder. Yağ birikimi ile oluşan çıkıntılara bağlı kişilerde ruhsal durumu bile etkileyebilir.

 

Aşırı kilolu kişilerde zayıflama amacıyla yapılamayacağı gibi, doğumlardan sonra karında meydana gelen çatlak ve sarkmaların giderilmesi için de liposuction tek başına uygun bir yöntem değildir. Deri elastikiyetini kaybetmemiş kişilerde liposuction ameliyatı ile elde edilen sonuçlar daha tatminkârdır. Genetik özelliği ya da yaşı nedeniyle deri diriliğini ve gerginliğini kaybetmiş kişilerde liposuction sonrası ortaya çıkabilecek sarkma ve buruşukluklar liposuction uygulaması için sınırlayıcı faktörlerdir. Böyle durumlarda sadece liposuction yetmeyebilir, beraberinde karın germe ameliyatı da yapılması gerekebilir. 

 

Herhangi bir cerrahi girişim ve genel anestezi açısından risk teşkil edebilecek ciddi ve kronik problemleri olanlarda liposuction ameliyatı sakıncalı olabilir. Çok fazla sigara içenlerle, gebelik sırasında ve sonrası emzirme döneminde de liposuction yapılması uygun değildir.

Liposuction yapılan kişiler ameliyat sonrası korse kullanırlar. Bu korseler sağladıkları elastik bası sayesinde liposuction alanında kanamanın önüne geçer, hematom ve seroma dediğimiz kan ve sıvı birikimlerini önler ve cildin tabana yapışmasını sağlayarak deri yüzeyinin daha düzgün şekillenmesine katkıda bulunur. Bu korselerin bir hafta süreyle hiç çıkarılmadan iki aya kadar süreyle kullanılması önerilir. Girişim sonrası dönemde liposuction yapılan alanda ve çevresinde bir miktar ödem ve morluklar görülmesi kaçınılmazdır. Bunlar 6-8 hafta içerisinde büyük ölçüde geriler. Kalan az miktardaki şişlik ise daha yavaş gerileme gösterir. Nihai sonuç ortalama altı ay sonunda ortaya çıkar. Liposuction ameliyatı yapılmış hastalar genel durumu stabil ise 2 saat içinde hemen ayağa kaldırılır, klinik içinde gezdirilip dolaştırılır, sıvı gıdalar verilir ve herhangi bir problem gözlenmezse aynı gün içerisinde taburcu edilirler. Karın germe veya yüz-bıyun germe gibi ameliyatlar ile kombine edildiyse tabi ki  1-2 gün klinikte yatırılarak gözlemek gerekir.

 

Liposuction ameliyatı belirgin (3-5 mm’lik kanul giriş delikleri haricinde) bir iz bırakmayan ve tecrübeli Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanlarınca yapıldığında komplikasyon olasılığı düşük olan bir estetik girişimdir. Sağlamış olduğu estetik iyileşme ve buna bağlı psiko-sosyal düzelme nedeniyle tek başına veya karın germe, yüz-boyun germe ile kombine edilerek en çok talep edilen ve uygulanan estetik operasyonlardan biridir.

 

Enfeksiyon, kanama, hematom veya seröz birikim nadir görülmektedir. Bunların bilinen klasik yöntemlerle önüne geçmek ve oluştuğu zaman da tedavilerini gerçekleştirmek mümkündür. USG ve lazer liposuction uygulamalarında seröz birikiminin ve deride yanma gibi yan tesirlerin olabildiği literatürde geçmektedir. Yeterli tecrübe ve bilgi sahibi olmayan ellerde liposuction yapılan alanda yüzey düzensizliği ve engebeli bir görünüm ortaya çıkabilir. Girişim sonrası uzun dönemde aşırı kilo alıp vermelerin sonucunda da bu görünümler görülebilir. Bu gibi durumlarda kötü görüntüyü düzeltmek için ikincil girişimler gerekebilir. 

 

Yapılan alanda kısmi his kayıpları olabilir ve bunlar aylar içinde düzelir. Çok nadiren de olsa özellikle yanlış sıvı ve ilaç kullanımına bağlı cilt kayıpları olabileceği literatürde geçmektedir. Ayrıca tabi ki sigara içiciliği, aynı lokal bölgeye birden fazla liposuction uygulanımı ve hatta son zamanlarda popüler edilmek istenen lazer veya ısı etkili liposuction sonrasında da görülebilir.

 

Girişim sonrası karşılaşılabilecek en ciddi komplikasyon ise yağ embolisidir. Nadir görünmesine rağmen bilinmesi gerekli, gezici yağın uygulama ile beraber damara girip uzak yerlerde tıkanma yapmasıdır. Tecrübe yanında bu komplikasyon olasılığının düşürülmesi, olduğunda ise yerinde müdahale için tam teşekküllü ameliyathane şartları sunan hastane ortamında yapılması çok önemlidir. Örneğin biz ekip olarak hastalarımızın uygulamalarını ameliyathane şartlarında havalı yatak üzerinde yapmakta, bacaklarına varis çorabı veya bası bandajı takmakta ve ameliyat sonrası hastalarımızı hemen 2 saat içinde mutlaka yürütmekteyiz. Burada da hasta uyumu ön plandadır.